Önce Güvenlik!

Ebru Erten Koç Ebru Erten Koç

 

Yaklaşık 1,5 yıldır süregelen küresel salgınla birlikte, iş dünyasında en çok ele alınan konuların başında “zor zamanlarda liderlik”, “belirsizliği yönetmek”, “yeni normallere uyum”, “uzaktan iş yönetimi” gibi konular geliyor. Ancak henüz yeterince üzerinde durulmayan bir konu var ki; organizasyonların en büyük varlığı olan insanlarına yönelik özenle çalışmaya devam etmenin kaçınılmaz olacağı aşikâr. Sözünü ettiğimiz konu Psikolojik Güvenlik (Psychological Safety).

 

Çalışanların iş yerindeki güvenliği bugüne kadar fiziksel güvenliği sağlamaya yönelik konuları çağrıştırırken, psikolojik güvenlik gün geçtikçe daha da önem kazanan bir konu haline gelmekte.

 

Literatürdeki anlamına bakıldığında psikolojik güvenlik, işini kaybetme ya da cezalandırılma korkusu olmadan çeşitli riskler alabilmek ve kendini özgür bir şekilde ifade edebilmek anlamına geliyor. Yaratıcılık ve yenilikçilik gibi yetkinliklerin teşvik edildiği bir ortamda çalışanların psikolojik güvenlik algısının düşük olması, ne yazık ki daha başarılı iş sonuçları için yaratıcı ve yenilikçi girişimlerin azalmasına ve gittikçe vasat hale gelen bir performansa neden olabiliyor.

 

Peki neden bu kadar öne çıktı psikolojik güvenlik konusu? Çünkü içinde bulunduğumuz kriz ortamı iş dünyasında her açıdan bir daralmaya neden oldu ve çalışanlar için sahip oldukları işi korumak, her zaman olduğundan daha önemli bir ihtiyaç haline dönüştü. Diğer bir açıdan da sahip olunan işi kaybetme kaygısı çok daha güçlü bir duygu olarak öne çıkıyor.

 

Bu arada, mali açıdan yeterince güçlü olmasına rağmen bu durumu kendi ticari çıkarları doğrultusunda kullanan çeşitli kurumlara tanık oluyoruz ne yazık ki. Çalışanların işlerini kaybetme kaygısını kullanarak yemek çeklerini vermeyi kesen iş yerlerinden tutun, kısa çalışma ödenekleri içerisine çalışanlarını hapseden iş yerlerine kadar birçok olumsuz örneği görmeye devam ediyoruz. Elbette ki; herhangi bir organizasyonun varmayı hayal ettiği noktaya bu yöntemlerle ulaşabilmesi mümkün değil.

 

Önemli olan, bu ve benzeri krizlerde tüm çalışanların psikolojik güvenliğine gereken önemi vererek, krizlere rağmen takım başarısı elde edebilmek. Psikolojik güvenlik için ise takım üyelerinin hem birbirlerine hem de liderlerine yönelik güven duygusunu temin etmek gerekiyor.

 

Bunun için;

 

Takım çalışmasına ve olumlu iş çıktıları için birlikte karar almaya devam etmek gerekiyor. Takım çalışması, takım üyelerinin birbirlerine ve liderlerine duydukları güveni en çok besleyen iş yönetim şeklidir çünkü.

 

Her bir birey ile insan insana iletişim kurmak; her bir bireyin ayrı değerleri ve beklentileri olduğunu ayırt etmek gerekiyor. O halde, yalnızca kurum veya takım genelinde verilen mesajlarla yetinmeyip, takımı oluşturan her bir birey ile özenli ilişkiler geliştirmeye zaman ayırmak öncelikler arasında yerini almalı.

 

Hatalar karşısında yargılayıcı olmak yerine hatanın nedenlerini anlamak ve ortadan kaldırılmasına destek vermek gerekiyor. İş kaybetme kaygısının yoğun olduğu dönem veya ortamlarda, yapılan hataların cezalandırılacağı düşüncesi, çalışanları bilgi saklamaya itebilmekte. Oysa hedeflenen yegâne konu güven sağlamak ve bu yolla güvenlik duygusunu artırmak. O halde, yönetilebilir hatalar karşısında, gerekiyorsa daha yapıcı bir tutum içinde olmanın değeri çok büyük.

 

Yalnızca geri bildirim vermeye değil geri bildirim almaya da ortam hazırlamak gerekiyor. Bu yolla, psikolojik güvenlik duygusunun hangi seviyede olduğunu anlamak ve kime hangi konuda destek olunabileceğini anlamak mümkün olabiliyor. Geri bildirim vermek kadar geri bildirim almak da güven ortamı sağlamaya yönelik en temel yükselen değerler arasında yerini koruyor.

 

O halde harekete geçmek için kaybedecek zamanımız yok.

Önce güvenlik! Hem de Psikolojik Güvenlik…

 

Paylaşın

Mail ile Paylaşın
+90 212 202 9434 performansdanismanlari@ufukkoc.com
Vişnezade Mah. Süleyman Seba Cad. No:79/5 Maçka, İstanbul
Designneuro