Dün, Bugün ve Yarın Liderlik

Ebru Erten Koç Ebru Erten Koç

 

Tüm koşulların değiştiği bir ortamda hepimiz yapmakta olduğumuz işi doğal olarak gözden geçirip performansımızı iyileştirmenin yollarını arıyoruz. Konu liderlik olduğunda da “bilinmeyen” ile başa çıkmaya çalışmak yeni beceriler kazanmamızı gerektiriyor gibi düşünüyoruz çoğunlukla. Ancak var olan koşullar, gerçek birer lider olup olmadığımızı ortaya çıkarmaktan öte bir anlam taşımıyor. Çünkü liderlik denen şey koşullara göre farklılaşan zihinlere sahip olmak değil.

 

Liderlik, her koşulda liderlik edebilmektir diyerek girizgahımızı tamamlayalım.

 

Tam olarak ne kastettiğimiz ortaya koyabilmek için öncelikle liderliğin onlarca tanımının özüne bir bakalım:

 

Liderlik, hedeflenen sonuçlara ulaşmak için kişi veya grupları etkisi altına alabilmek ve ilham vererek yönlendirebilmektir.

 

Bu tanımın bileşenlerine bakıldığında liderliği ortaya çıkaran üç temel alan olduğunu söyleyebiliriz:

 

 

Peki olumlu veya olumsuz yönde değişen koşullar neye etki ediyor? Tabi ki bu 3 faktöre birden!

 

Peki koşullar değiştiğinde ne yapacağız? Buyrun sözün özüne…

 

“Başkaları” ile sonuç elde etmeye çalışıyorsak onları her koşulda anlamak zorundayız. Yani “kim neyi neden yapıyor?” analiz edebilecek özene sahip olmamız gerekiyor. Ve başkalarını anlamanın yolu öncelikle kendini anlamaktan geçiyor hepimizin çok iyi bildiği üzere. O halde kendini; ve kendinden yola çıkarak başkalarını içtenlikle tanımaya ve anlamaya çalışmak liderlik için olmazsa olmaz bir yaklaşım şekli. Dolayısı ile liderin “kişiler arası etkileşim ve iletişim” konusunda doğru bir donanıma sahip olması gerekliliği tartışmaya kapalı bir konudur diyebiliriz. Kişiler arası etkileşim ve iletişim konusunda ustalaşmanın getirilerini aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:

 

 

Etki yaratmak istiyorsak etki altına almak istediğimiz kişilerin beklenti ve ihtiyaçlarını anlamış olmamız gerekiyor. Beklenti ve ihtiyaçlarını gerçekten anlamadığımız kişi veya grupların “bam telini bulmak” emin olun mümkün olmayacaktır. Peki nasıl bulacağız bu bam telini? Odağımıza liderlik ettiğimiz kişi ve grupları alarak elbette ki. Tarihten günümüze bildiğimiz tüm büyük liderlerin, liderlik ettikleri kişi ve grupları ortak bir hedefe doğru motive ettikleri önemli konuşmaları olduğunu ayırt edebiliriz. Ve bu tarihi konuşmalar irdelendiğinde, her birinin liderlik edilen grupların beklentileri, ihtiyaçları ve hayalleriyle ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Bu liderlin, liderlik ettikleri grupları herkesten iyi tanıdığını ve başarılarını büyük oranda buna borçlu olduklarını söyleyebiliriz. O halde yine tartışmaya açık olmayan bir konunun altını çizmiş olalım: Lider kendi gündemiyle değil, liderlik ettiği kişilerin gündemi ve çıkarları ile meşgul olan kişidir.

 

“Yön vermek”ten bahsediyorsak, vizyonumuzun güçlü ve belirgin olması gerekir. Bu vizyon liderin kendisi tarafından da oluşturulmuş olabilir, hizmet ettiği bir vizyon da olabilir. Kurumların çeşitli seviyelerdeki yöneticileri, kurumun vizyonunu hayata geçirmekten sorumlu olan kişilerdir mesela. O halde, en sade hali ile “anlamlı bir hedef” olması gerekir ortada. Liderlik edilen kişi ve grupların hangi hedefe yürüyeceğini berrak bir şekilde görebilmesi gerekir. Hangi hedefe yürüneceğini kişi ve grupların zihninde berraklaştıran kişi liderin ta kendisidir.

 

Toparlayacak olursak, tarihte ülkelerin savaş halinde olduğu yüzlerce yıl düşünüldüğünde de günümüzdeki pandemi koşulları düşünüldüğünde de liderliğin kurallarının hiç değişmediğini söyleyebiliriz. Ve gelecek bize ne getirecek bilinmez ama liderliğin kuralları ve bileşenleri o günlerde de değişmeyecek.

 

Liderlik her zaman

Kendini bilmek,

Kendinden ötürü başkalarını bilmek,

Hedefini bilmek,

Ve başkaları ile birlikte o hedefe yürüyebilmek demek olacak. 

 

 

Paylaşın

Mail ile Paylaşın
+90 212 202 9434 performansdanismanlari@ufukkoc.com
Vişnezade Mah. Süleyman Seba Cad. No:79/5 Maçka, İstanbul
Designneuro