Ebru Erten Koç
“Müdürünün hangi davranışları senin üzerinde olumsuz etki bırakıyor?” diye sorduğumuzda aldığımız yanıtları sizinle paylaşmaya başlamıştık. İşte yeni vakalarımız…
- “Yöneticim dedikoduya çanak tutmayı çok sever. Sizinle konuşurken beni, benimle konuşurken sizi gömer. İnsanlarla ilişkilerimizi bozar, sonra bunun da dedikodusunu yapar. O yüzden pek istemeyiz onunla bir araya gelmeyi. Öyle ya da böyle bizi bir konunun içine çeker ve başımız ağrır sonrasında. İşin kötüsü hiç bilmez bizim gözümüzde ne kadar küçük bir insan olduğunu ve işe gelirken adımlarımızın nasıl da geri geri gittiğini. İnsan huzur ve güven ortamı ararken böyle bir yöneticiyle çalışmak zorunda kalınca her şeye olan inancı sarsılıyor.”
- “Bizim müdür inisiyatif almak konusunda berbattır. Konuştuğumuz her şeyi bağlı genel müdüre danışmak ister. En küçük kararlar için bile soluğu genel müdürün odasında alır. Önce, onun yüzünden böyle olduğunu sandık. Ama sonra anladık ki; bizim genel müdür her türlü inisiyatif alma ortamını sağlıyor. Yazıktır ki ömrümüz karar alınmasını beklemekle, kararlar öncesinde toplantı üstüne toplantı yapmakla geçer. İşler bir türlü olması gerektiği gibi akmaz; hep bir yokuş, hep bir patinaj.”
- “Takım liderimiz için insan olarak hiçbir değerimiz yoktur. Usulen hatır sorar, cevabını dinlemez. Bir derdimiz olduğunda “Halledersin” der. Bunlar tamam da geçenlerde kızım hastalandı ve iki günü hastanede geçirmek zorunda kaldık. İkinci gün telefonla aradı, kuru bir “Geçmiş olsun” dedikten sonra “Şu işleri halletmemiz lazım, ne zaman dönüyorsun?” diye sordu. “Dönmüyorum kardeşim, dönmüyorum!” demek geldi içimden ama çaresizlik işte. Bu kadar ruhsuz, bu kadar düşüncesiz bir yöneticim olmamıştı hiç.”
Devamı gelecek…
