“Çalışanlarının hangi davranışları senin üzerinde olumsuz etki bırakıyor?” diye sormuştuk. Buyrunuz, yanıtların devamı…
- “Hep başkaları suçlu, başkaları eksik, başkaları hatalı bazıları için. Ne yazık ki ekibimde bir arkadaşım var hayata bu şekilde bakan. İşlerle ilgili her türlü aksaklığın başkalarından kaynaklandığına öyle inanıyor ki; kendisiyle ilgili farkındalık seviyesinin ne kadar düşük olduğunu anlamasını sağlayamıyorum bir türlü. Yani bu öyle bir ruh hali ki, bıraksan dünyaları devireceğini sanan bu adam başkaları yüzünden bir türlü başaramadığını anlatıp duruyor. Ortada başarılmış tek bir iş yokken de terfi beklediğini söylüyor üstelik. Bilin bakalım neden terfi edemiyormuş bir türlü. Tabii ki haksızlıklara uğradığından, mağdur olduğundan ve kendisinden başka herkesin hatalarından dolayı. Bundan sonra ekibime birilerini alırken en önce bakacağım şey olacak kişisel farkındalık.”
- “Geri bildirime kapalı insanlarla uğraşmak en yorucu şey. Kendi içlerinde öyle kırılgan ve öyle ciddi özgüven sorunları var ki, yaptıkları işin kalitesiyle ilgili geri bildirimleri kabul etmemek için kırk takla atıyorlar. ‘Kabul edersem değer kaybedeceğim, puanım eksilecek, aleyhime kullanılacak’ diye düşünüyorlar bence. Güzellikle söylüyorsun olmuyor, kızıyorsun olmuyor. Her şeye bir bahane, her şeye bir açıklama… Bizlere geri bildirim verme eğitimleri veriyorlar yıllardır da, bu insanlara da geri bildirim alma eğitimi vermek lazım.”
- “Dedikoduya harcadığı enerjiyi işine harcasa performans ödülü alacak insanlar var bizim şirkette. İşle alakalı olsun olmasın her şeyi konuşan, hatta bunun üzerinden kendine değer biçen bu arkadaşları nasıl durduracağız bilmiyorum. Sadece duyduklarını ve bildiklerini değil, sandıklarını da konuşuyorlar üstüne üstlük. Şirkette olup biten her şeyi komplo teorilerine bağlama yaratıcılıklarına şaşıp kalıyorum çoğu zaman. İşin kötüsü kritik toplantılara alıyoruz bu arkadaşları. Konuştuğumuz ve ‘Dışarıya çıkmasın’ dediğimiz ne varsa zamansızca duyuyoruz başkalarından. Konuşup geri bildirim vererek önlemeye çalışsak da dedikoduyu bir yaşam stili haline getirmiş insanları değiştiremiyoruz. Bir yere kadar görmezden gelinebiliyordu da konu iş sırlarının uygun olmayan şekilde yayılması olunca bir karar alma zamanı geldiğini düşünüyoruz. Şimdilik bu arkadaşları kritik toplantılara almıyoruz. Bir bilseler basit bir zaaf yüzünden kariyerlerini nasıl tehlikeye attıklarını.”
Devamı haftaya…