Ebru Erten Koç
“Bir an önce bitsin bu yıl!” demeyen kaç kişiyiz acaba? Bizi belki de hiç bilmediğimiz yönlerimizle tanıştıran; gerek özel yaşantılarımızda gerekse iş yaşantılarımızda beklenmedik zorluklar yaşatan ama aynı zamanda daha güçlü kılan bu yıl kapanıyor artık.
Her yıl kapanışında, “ne öğrendim ve bundan sonra neyi farklı yapacağım?” sorularının yanıtlarını gözden geçirip, belki de çoğunu uygulamadığımız yeni yıl kararları almaya alışmışken bu sefer gündemlerimiz daha farklı olacak gibi görünüyor.
Beklenmedik olanla başa çıkma, sağlıklı ve güçlü kalma, gelecek kaygısı taşımama gibi güvenliğe dair ihtiyaçlarımız artık çok daha önemli. Tüm dünyada, bizi daha zor bir yılın beklediği söylenirken bu kaygılardan arınarak yeni bir yıla girmek elbette ki zor olacak. Ancak artık bildiğimiz bir şey var; bugüne kadar önem addettiğimiz çoğu şey aslında o kadar da önemli değilmiş. Ve önemsiz sandıklarımız aslında en önemli ihtiyaçlarımızmış.
O yüzden kendi yeni yıl kararlarımızı sizinle paylaşarak, kendi içimizde de olsa “geleceğe umutla bakma hareketi” başlatmak istiyoruz bu hafta:
Sağlığımız elimizdeyse, en değerli olana sahibiz. O yüzden sağlığımızı korumak için daha çok çaba sarf edeceğiz. Öyle olağan üstü diyet ve spor girişimlerinden bahsetmiyoruz üstelik. Bunu da yapabiliyorsak ne ala; ancak çok daha basit şeyleri günlük telaş içinde ihmal ettiğimizi anladık biz. Sağlık kontrollerimizi ötelememek, evde sağlıklı yemek yeme alışkanlığımıza bağlı kalmak ve temiz bir nefes için arada bir doğaya karışmak bize iyi gelecek mesela.
İşimiz varsa şanslı olanlardanız. O yüzden işimize daha büyük bir zevkle sarılacağız. Bütün dünyanın içine sürüklendiği ekonomik dar boğazda gelir elde edebiliyorsak kendimizi şanslı ve mutlu hissetmeyi ihmal etmeyeceğiz. Her güne, aslında yeni bir işe başlıyormuşçasına heyecanla uyanmak için kendimizi zenginleştireceğiz. Çok daha odaklı ve özenli, çok daha yapabileceklerimizin farkında olacağız.
Sevdiğimiz insanları ihmal etmeyeceğiz. Biz kendi hayat kavgamızda sürüklenirken bir telefonun ucunda her zaman sevgiyle bizi karşılayan yakınlarımıza, dostlarımıza ve hayata daha fazla zaman ayıracağız. Bunu kendimiz için yapacağız en başta. Daha güzel anılar biriktirmek ve birlikteliğin keyfini unutmamak için.
Hayatımızı sadeleştireceğiz bir de. Enerjimizi bizi gerçekten mutlu eden şeylere yönlendireceğiz. Hiç kullanmadığımız şeyler satın almayı, anlamsız market alışverişlerini, bilmem kaçıncı çift ayakkabıyı almayı bırakacağız mesela. Kaynaklarımızı bizim için daha anlamlı olan şeylere yönlendireceğiz. Sokak hayvanlarına destek olmaya daha çok kafa yoracağız mesela. Böylece günlük iş yaşantımızın bir anlamı ve daha değerli bir amacı olacak.
Bu sefer hayalperest olmadık yeni yıl kararlarımızda. “Neden olmasın? Onu da yaparız, bunu da yaparız, hepsine gücümüz yeter!” demiyoruz artık. Önümüze gerçekleştiremeyeceğimiz hedefler koyup gerçekleşmedikleri her gün mutsuzlaşmaya gerek yok çünkü.
Şimdi sıra sizde. Yeni yıl kararlarınız için kalemi-kâğıdı elinize alın lütfen. Ve gerçek ihtiyaçlarınızı bir an olsun unutmadan muhtemel zorluklara rağmen iyi bir hayat için bir adım atın.
Tüm sevdiklerinizle ve gönlünüzce geçireceğiniz yeni bir yıl olmasını dileriz.
