Ebru Erten Koç
İş dünyası sıklıkla zor insanlarla zorlu diyaloglar yönetmeye çalıştığımız bir ortama dönüşür. Farklı kişilik
özelliklerinden de kaynaklanabilecek bu durum daha çok çıkar çatışmaları nedeniyle ortaya çıkar.
Araştırmacılar, on yıllardır bu konu üzerinde birçok araştırma yapmış durumda ve çatışma yönetimi ile
ilgili ortaya koyulan tüm modellerde belli başlı birkaç konuya atıfta bulunuluyor.
1- DİNLEMEK ve ANLAMAK İLK KURALDIR: Bazen üzerinde konuştuğumuz konunun ve kendi
gündemimizin heyecanı ile dinlemeyiz karşımızdaki kişileri. Oysa herhangi bir çatışma ortamını
yönetebilmek için sağlıklı bir dinleme ve anlama seviyesinde olmak çok önemlidir. Karşımızdaki
kişinin vazgeçemeyeceği beklentilerin ne olduğunu bilmek çatışma ortamını makul bir şekilde
yönetmeye olanak verir.
2- ÇATIŞMALARIN TEMELİNDE İNANÇ ve DEĞERLERİMİZ VAR: Savunduğumuz fikre bizi sıkıca
bağlayan şey inanç ve değerlerimizdir aslında. Ve aldığımız tüm kararları etkileyen bu inanç ve
değerler karşımızdaki kişilerinki ile eşleşmeyebilir. Bu durumda ortak değerlerimizin ne olduğunu
anlamaya çalışmak en büyük kurtarıcıdır. Özellikle aynı iş yerinde çalışan kişilerin ortak değerleri
organizasyonun temel değerleri olabilir ve bu değerler etrafında uzlaşmak en sağlıklı sonucu
getirebilir.
3- ELDE ETMEK İSTEDİĞİMİZ SONUCUN BAŞKALARINA OLAN FAYDASINI DA ANLATMAK ÖNEMLİDİR:
Tespit ettiğimiz ve etrafında uzlaşabileceğimiz ortak değerleri dikkate alarak, elde etmek
istediğimiz sonucun diğer taraflara da faydasını anlatmak önemlidir. Tek yanlı bi bakış açısı ve tek
yanlı bir kazanma arzusu ile çatışmaları yönetmek doğal olarak istediğimiz sonucu
getirmeyecektir.
4- KARŞILIKLI ÖDÜNLER VEREREK ORTAK BİR SONUÇ ELDE ETMEK DE KAZANMAKTIR: Aslında
müzakerenin en ideal sonucu kazan-kazan ilişkisi kurabilmektir. Dolayısı ile ortak fedakarlıklar
yaparak sonuç elde etmek sağlıklı bir çatışma yönetimi yapıldığı anlamına gelir. Bu, aynı zamanda
sonraki muhtemel çatışmaların da daha sağlıklı bir zeminde ele alınmasına yol açacaktır.
5- ÇATIŞMAYA DEĞER OLUP OLMADIĞINA KARAR VERMEK GEREKEBİLİR: Bazen ortaya koyduğumuz
fikir veya savunduğumuz konu büyük bir çatışmaya girmeye değmeyebilir. Böyle durumlarda
kişisel hırs ile hareket etmek yerine vazgeçmek ya da ödün vermek gerekebilir. Ne zaman
vazgeçmek gerektiğini bilmemiz gerekir. Basit şeylerden vazgeçmek, bizim için çok daha önemli
konularla ilgili uzlaşma kredisini oluşturabilmek anlamına da gelecektir.
6- MUTLAKA ANLAŞMAK GEREKİR. EN AZINDAN ANLAŞAMADIĞIMIZ KONUSUNDA ANLAŞMAK:
Yapıcı bir tutum ile yönetmeye çalışacağımız her çatışma ortamında, kapanışı bir anlaşma ile
yapmak değer taşır. Planladığımız uzlaşma gerçekleşmese dahi, en azından anlaşamadığımız
konusunda anlaşabilmek; sonraki çatışmaların medeni bir şekilde yönetilmesinin teminatıdır.
