İş dünyasının temel taşlarından biri, iş birliği halinde sonuca gitmektir. Belirli iş sonuçlarına
ulaşmak için bir araya gelmiş ve organizasyonu oluşturan tüm bireylerin de bu iş birliğinin
etkili birer parçası olması beklenir doğal olarak. “Ne olmuş yani?!” diyebilirsiniz. Hemen
açıklayalım; iş birliği halinde çalışmak iş dünyasının olmazsa olmazı gibi görünürken eksikliği
en çok hissedilen konularından biridir de aynı zamanda.
Kişiler arası ilişkiler, kişisel duygular, departmanlar arası sessiz savaşlar, bireysel çıkarları
önde tutmalar, yalnızca kendi gündemine önem vermeler ve buna benzer çeşitli nedenlerden
“iş birliği yapma” konusunda sınıfta kalan kişilere sıkça rastlarız. Bu “iş birliği yapmama”
sorununun da iş sonuçlarına doğrudan ya da dolaylı olarak olumsuz etki ettiğini tahmin
edersiniz mutlaka.
Öyle önemli bir konudur ki “iş birliği”; organizasyonların hedef yetkinlikleri arasında da yer
alır ve sürekli geliştirilmeye çalışılan bir özellik olarak da sıcak gündemler arasında yerini
korur. “İş birliği konusunda gelişmek için ne yapmak, hangi konulara odaklanmak gerekir?”
diye sorarsanız en önemli birkaç konuya değinmek isteriz:
Bireysel Başarı Yerine Hep Birlikte Başarı: Elbette ki tüm çalışanlar bireysel olarak
başarı elde etmek için çabalar. Ancak “en iyi sonucu getiren ortak başarı”ya da aynı
oranda önem vermek gerekir. Unutmamalı ki; her bir birey içinde çalıştığı
organizasyonun en iyi sonucu almasına destek vermek zorundadır.
Başarısızlığın Sadece Sana Zarar Vermez: Büyük bir takımın üyesi olarak başarılı olmak
önemli bir sorumluluktur. Çünkü her bir başarısızlığımız veya bireysel
sorumluluklarımızı yerine getirmememiz, organizasyonun diğer çalışanları veya
fonksiyonları üzerinde hasar yaratır. Bizim yapamadığımız her şeyi başkalarının
yapması gerekir.
İyi Fikir, Sana Ait Olmasa da İyi Fikirdir: Ortak hedeflere giderken, yalnızca kendi
fikirlerimizin en iyisi olduğunu düşünmek pek de akıllıca değildir. İş birliği konusunda
gelişmiş kişiler, iyi olan her fikri takdir eder ve uygulanmasına destek verir.
Bildiğini Paylaşmak Seni Eksiltmez; Çoğaltır: Bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktan
kaçınan kişilerin organizasyonun başarısına katkısı sınırlıdır aslında. “Bilgiyi kendine
saklamak” ancak iş birliği konusunda başarısız olan kişilerin özelliği olabilir.
Yaptığın İşin Neye Hizmet Ettiğini Hatırlamak Kurtarıcıdır: Gündelik konular, ilişkiler,
baskı, stres, telaş derken iş birliği konusunda rotayı kaybetmek son derece kolay
olabilir aslında. Böyle durumlarda en büyük kurtarıcımız, yaptığımız işin hizmet ettiği
bütünü hatırlamaktır. Kendimizin dışına çıkıp görev tanımımıza her baktığımızda iş
birliği konusunda kaybettiğimiz rotayı bulabilir ve orada olmamızın asıl nedenini
hatırlayabiliriz.
Ve görürüz ki; aslında iş yerinde iş birliği yapmak, kişisel bir tercih veya seçim değildir. Önemli
bir sorumluluk ve görevdir.