İş Yerinde Ayrımcılık-4

Ebru Erten Koç Ebru Erten Koç

İş yerinde ayrımcılık konusundaki yazı dizimize bugün İnanç Temelli Ayrımcılık konusuyla devam ediyoruz.

 

İnanç Temelli Ayrımcılık, ülkemizin tarihinde önceleri sessiz ve derin bir problemken son yıllarda gittikçe artan bir kutuplaşma ile iyice gün yüzüne çıkmış bir problem olarak duruyor karşımızda.

 

İlk bakışta, inanç temelli ayrımcılık tamamen farklı inançlara sahip toplulukların birbirlerini reddetmesi olarak bilinen bir sorunken ülkemizde inanç sistemi çoğunlukla aynı temellere dayandığı halde inançları yaşama biçimi topluluklar arasında gittikçe derinleşen bir başkalaşmaya yol açmış durumda.

 

Tekrar iş yaşantısının gerekliliklerine dönecek olursak, bireylerin inanç ve değerleri bir yere kadar önemli olmakla birlikte, aslında kurumun ortak değerleri etrafında hizalanabilmek konusu en temel ve öncelikli ihtiyaçtır. Daha önce de defalarca değindiğimiz üzere, bireyler arasındaki farklılıklar ortak kurum değerleri konusunda mutabakatla geri planda kalması gereken bir konudur. Bu konuya ek olarak bireylerin yetkinlikleri; popüler deyimiyle liyakat sahibi olup olmadıkları, işe alım, kariyer planlaması vb. başlıklarda dikkate alınması gereken en önemli ikinci konu olarak hatırlamamız gereken bir konudur.

 

O halde, aynı kurum içerisinde tamamen farklı inançlara sahip kişilerin olması ve bu anlamda karma bir yapıya sahip olunması aslında kurumun başarısıyla hiçbir ilgisi olmayan ve hatta olmaması gereken bir faktör olarak kabul edilmelidir.

 

Peki, iş yaşantısının gerçekleri ve ihtiyaçları bu iken ülkemizde gerçekte ne yaşıyoruz?

 

Giyim tarzı ve benzeri konularda inanç ve yaşam tarzını görünüşüne yansıtmış olan kişiler hangi inanç topluluğundan olursa olsun dışlanabiliyor veya çeşitli kısıtlamalara maruz kalabiliyor.

 

İş yerinde ibadet ihtiyaçlarına çözüm geliştirmek ve saygı göstermek konusunda halen tam olarak medenileşebilmiş değiliz.

 

Diğer yanda, ibadet etme eğilimi olmayanların da bir çeşit mahalle baskısına maruz kaldığı iş ortamlarına tanıklık ediyoruz. Cuma namazına gitmeyenlerin tabir yerindeyse ‘fişlendiği’ hikayeler duyuyoruz sıklıkla.

 

İşe alım esnasında din okullarından mezun olup olmama konusunun örtük kriterler arasında yerini aldığını görüyoruz.

 

Diğer yanda, ülkemizdeki sayıca ağırlıklı olan inanç gruplarına yönelik talep ve ihtiyaçlar dikkate alınırken daha azınlıkta olan farklı inanç gruplarına yönelik hiçbir çözüm geliştirmeme sorunu halen devam ediyor.

 

Dini bayramlar ve tatiller konusunda halen yalnızca tek bir inanç grubunun ihtiyaçları gözetiliyor. Farklı inanç gruplarının dini bayramları ve tatillerini dikkate almaya yönelik bir eğilim göremiyoruz.

 

Bu maddeleri çoğaltmak mümkünken ana mesajımızı yeniden hatırlatmak istiyoruz. Bireysel inançlar ve iş yaşantısında başarı elde etmek konuları arasında hiçbir bağlantı yokken ve asıl konu kurumun toplam başarısıyken bu ve benzeri ayrımcı yaklaşımlar nedeniyle vasat insan toplulukları ile çalışmaya kendini mahkûm etmiş çok sayıda kurum olduğunu hepimiz görüyoruz. Açık ya da örtülü olarak işe alım veya kariyer hareketlerinde kriter olarak göz önünde bulundurulabilen bu tür bir ayrımcılık, günümüz iş dünyasında asla kabul edilemeyecek bir yaklaşım. Ve ne yazık ki; ülkemizdeki eğilimler bu anlamda gittikçe derinleşen bir ayrımcı yaklaşımı beslemeye devam ediyor.

 

Bu vesileyle, her bir kurumun liderlerine çok önemli bir sorumluluk düştüğünü hatırlatalım. Liderlerin, kendilerine benzeyen kişilerle çalışma arzusunu objektif bir şekilde geri plana atamadığı hiçbir ortamda ideal bir ekip oluşturmak mümkün olmayacaktır. Farklılıklardan beslenerek sonuç elde etme fırsatlarının tümü göz ardı edilmiş olacaktır. Ve en önemlisi, iş yaşantısında geçerliliği defalarca ispatlanmış evrensel doğrulardan uzaklaşılmış olacaktır.

 

Tüm ayrımcılıklarla birlikte inanç temelli ayrımcılık hastalığının şirket kültürünü ele geçirmesine izin vermemek, farklı inançlara sahip olan çalışanların da birbirlerini kucaklamalarına ve çalışan bağlılığı ve mutluluğunun çok daha mümkün olduğu ortamlar oluşmasına ortam hazırlayacaktır.

Paylaşın

Mail ile Paylaşın
+90 212 202 9434 performansdanismanlari@ufukkoc.com
Vişnezade Mah. Süleyman Seba Cad. No:79/5 Maçka, İstanbul
Designneuro