İşe geri dönüş planlarının yavaş yavaş hayata geçirildiği bugünlerde, eskisi gibi hızlanmak ve sonuç üretmek için öncelikle “güven” zeminini tazelemeye ihtiyaç olduğundan bahsetmiştik geçtiğimiz haftalarda. Daha çok bireysel güven sağlama olgusundan bahsetmişken, ekip içinde güven sağlama konusuna da değinmeden geçmeyelim istedik.
Güven, gerek bireysel gerekse ekip içi dinamiklerde benzeri davranışlardan etkilenerek oluşuyor. Bireysel güven sağlayan davranışları hatırlatmak gerekirse; açık iletişim kurmak, sözünde durmak, yardımcı olmak, duyguları ifade etmek, değerlerine bağlı kalmak ve son olarak hata ve kırılganlıkları kabul etmek en önemli davranışlar. Ancak ekip içi güvenin nasıl oluşturulacağı konusunda yapılan araştırmalar birkaç konuyu biraz daha ileri seviyede ele almayı gerektiriyor:
Bilgilendirmek, Raporlamak: Ekip üyelerinin, yaptıkları işin içeriği, niteliği, gidişatı ve çıktıları konusunda birbirlerini bilgilendirmesi en önemli konulardan biri olarak çıkıyor karşımıza. Böylelikle açık iletişimi ekip olma düzlemine taşımak mümkün oluyor. Bu bağlamda, birbirimize geri bildirim vermek konusunda da ihtiyacımız olan zemini kurmuş oluyoruz.
Beklentileri Yönetmek: Ekip üyelerinin birbirlerinden beklentileri olacaktır doğal olarak. Bu beklentilerin farkında olmak ve bu beklentilere hangi seviyede cevap verilip verilemeyeceğini düzenli olarak konuşmak gerekiyor. Böylelikle ekip üyeleri olarak iş çıktıları açısından birbirimizi hayal kırıklığına uğratma riskinin önüne geçmiş oluyoruz.
Destek Olmak: Özellikle kaynak kullanımı gibi iş çıktılarına büyük etkisi olan konularda ekip üyelerinin birbirlerinin de işlerini oldurmaya yönelik bir tutum sergilemesi önemli. O nedenle, ekip üyelerine ayrı ayrı atanmış kaynakları ekip olmanın gereği olarak paylaşabilmek ve gerektiğinde ekip arkadaşları için fedakarlıklarda bulunmayı öğrenmek gerekiyor.
Kırılganlıkları Ortaya Koymak: Bireysel güven olgusundan bahsederken duyguları ifade etmek olarak ele aldığımız konu, ekip içi dinamiklere gelindiğinde kırılganlıkları paylaşabilmeyi adresliyor. Ekibin toplam başarısı için gerektiğinde “bilmiyorum” diyebilmek veya “bu konuda desteğe ihtiyacım var” diyebilmek sanılanın aksine son derece olumlu bir etki yaratarak ekip içi güven ve dayanışmanın artmasını sağlıyor.
Ortak Değerler Etrafında Hizalanmak: Tüm ekip üyelerinin farklı farklı değerleri olabilir. Her bir birey kendi yetişme biçiminden kaynaklı olarak başka bir değer setini benimsemiş olabilir; ancak ekip olmak ortak değerler konusunda anlaşabilmeyi gerektiriyor. Bu durumda, çalışılan kurumun değerlerini bir ortak değer sistemi olarak benimsemek ve ekip içi tüm davranış ve kararları buna göre hizalamak hem ekip içi güveni hem de ahenkle çalışma duygusunu besliyor.
Hataları Kabul Etmek: Tıpkı kırılganlıkları ortaya koymak gibi, hata yaptığını kabul etmek de ekip içi güven ve dayanışmanın oluşmasına katkı sağlayan konular arasında. Genel kanının aksine “burada hata yaptım” veya “bunun böyle olacağını öngöremedim” demek bir olgunluk ortaya koymak anlamına geliyor ve ekip içi güven ile dayanışma isteğini olumlu yönde etkiliyor.